Sudan devlet başkanı Ömer El-Beşir’in 16 Aralık’ta birkaç saat süren Şam’a yaptığı sürpriz ziyaret, 2011 yılından beri bir Arap lideri tarafından Şam’a gerçekleştirilen ilk ziyaret özelliğini taşımaktadır. Bu ziyaretin ardından kapalı ifadeler ihtiva eden iki devletin yazılı açıklamaları karşısında haber analistleri ve yorumcuları değişik ihtimalleri ziyaretin sebebi olarak ileri sürmektedirler. Arap yorumcuları, ziyareti, Arap Parlamentosu’nun 11 Aralık’ta Kahire’deki toplantısında, 2011 yılından beri Arap Birliği üyeliği askıya alınan Suriye ile ilişkileri normalleştirmeyi öneren Arap ülkelerinin raporu bağlamında değerlendirmektedirler. Dolayısıyla Ömer El-Beşir’in bu sürecin ön hazırlıklarını yapmak üzere Arap ülkelerinin en üst düzeyde bir elçisi olarak Esad’la görüştüğü iddia edilmektedir.

Suriye’ye komşu olan ve baştan beri Suriye meselesinin içinde olup süreçten en çok etkilenen Türkiye’de, ziyaret ile ilgili yapılan yorumların çoğu, Ömer El-Beşir’in Rusya veya Türkiye tarafından Esad’la görüşmeye gönderildiği şeklindedir. Devlet sansürü baskısı altında olan Sudan medyasında ziyaret ile ilgili resmi açıklama dışında bir tartışma yapılmamakla birlikte bazı Sudanlı gazeteciler sosyal medya hesapları üzerinden ziyaretin her açıdan anlamsız olduğunu işaret eden yorumlar yapmışlardır. Suriye’nin resmi medyası ise ziyareti adeta bir zafer sembolü olarak görmüş ve Arap ülkelerinin Şam ile ilişkilerini normalleştirme konusunda yarış içinde oldukları fikrini ileri sürmüştür. Diğer taraftan şu ana kadar ne Batı ne Arap ülkelerinden ne de Türkiye’den  El-Beşir’in ziyaretini değerlendiren resmi bir açıklama da yapılmamıştır.

İleri sürülen ihtimaller üzerinde durmadan evvel Ömer El-Beşir’in Şam’ı ziyaretiyle ilgili bazı hususları hatırlamakta fayda vardır.

  1. Ömer El-Beşir’i Şam’a götüren uçak bir Rus uçağıydı.
  2. Alışılmışın tersine, ziyaret esnasında El-Beşir’in yanında ne Sudan Dışişleri Bakanı ne de Sudan İstihbarat Ve Ulusal Güvenlik Servisi’nin başkanı vardı.
  3. SANA (Suriye Haber Ajansı)’nın açıklamasına göre Ömer El-Beşir görüşmede; Sudan Suriye’nin Arap Birliği’ne dönmesi için gerekenleri yapacak demiştir.

Ziyaret esnasında El-Beşir’in yanında olan Sudan Başkan Yardımcısı Faisal Hasan İbrahim, 18 Aralık’ta partisinin gençlerine yaptığı bir konuşmada Ömer El-Beşir’in Şam’ı ziyareti Başkan’ın Arap ülkelerini bir araya getirme inisiyatifi bağlamında olduğunu ifade etmiştir. Rus uçağının kullanılması hususunda, Sudan’ın Şam’daki büyükelçisi Khalid Ahmed Mohammed; ziyarette bir Rus uçağı kullanmak normal bir şey, çünkü dost bir ülkenin uçağını kullandık yorumunu yapmıştır. Ayrıca ziyaretin üçüncü bir tarafın talebiyle olup olmadığı sorusunu ise şu ifadeler ile cevaplamıştır: Ziyaret 100% bir Sudan kararıdır, herhangi bir ülkenin müdahalesi yok. Sudan bağımsız bir ülkedir. Sudan devlet lideri uzaktan kumandayla kontrol edilmemekte ve ne yaptığının farkındadır.

İleri sürülen ihtimallere bir daha bakarsak; Rusya zaten Esad rejimi ile doğrudan bir iletişim ve koordinasyon halindedir. Durum böyle iken Esad’a mesajlarını neden üçüncü taraf üzerinden ulaştırmaya çalışacağı sorulmalıdır. Türkiye bazı konularda onlardan farklı tutum benimsiyor olsa da Esad rejiminin en yakın müttefiki olan Rusya ve İran ile başlattığı geniş bir diyaloğu vardır. Esad’a mesajlarını onlar üzerinden iletmesi daha makul değil midir?

El-Beşir’in, bazı Arap ülkeleri tarafından gönderildiği görüşünü ele alırsak; Esad rejiminin yakında devrilmesinin mümkün olmadığı da ortadadır. Arap parlamentosu, Arap ülkelerinin Suriye ile ilişkilerini normalleştirmelerini önermektedir. Son Körfez İşbirliği Konseyi’nin toplantısının beklenildiği gibi geçmediği gerçeği de ortadadır. Söz konusu ziyaretin bir gün öncesinde Suudi Arabistan Dış İşleri Bakanlığı Kızıldeniz havzasında güvenlik ve ekonomik işbirliği için Kızıldeniz ve Aden Körfezi kıyısında bulunan ülkelerin İşbirliği Konseyi oluşturacaklarına dair bir açıklama yapmıştır. Bu göstergeler bağlamında El-Beşir’in  Rusya şemsiyesi altında bazı Arap ülkelerini temsilen Esad ile görüşmüş olması muhtemeldir.

Diğer yandan geçen Temmuz’daki Rusya’ya ziyareti sırasında El-Beşir’in Putin’den açık ifadelerle, Batı güçleri karşısında korunmasını istemesini göz önünde bulundurursak, Batı ile ilişkisinin bir nebze iyileşmesine rağmen; Batıya güvenmeyen ve ekonomik güçlükler çeken El-Beşir’in belli ekonomik vaatler karışlığında ziyareti gerçekleştirmiş olması da ihtimal dışı değildir. Rusya Esad’in iktidarda kalmasını garantiledikten sonra Suriye’yi yeniden uluslararası siyasete entegre etmek istiyor.

Nitekim Rusya Dış İşleri Bakanlığı ziyaretin Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden kabulü için olumlu bir adım olmasına katkı vermesi umulur, şeklindeki ucu açık bir açıklaması olmuştur. Bu da Ruslar için Esad rejiminin, uluslararası camiaya kabul ettirilmesinin ilk aşaması olarak yorumlanabilir.

Ömer El-Beşir’in Esad ile Şam’da görüşmesinin nedenleri ne olursa olsun ziyaret Ruslar’ın isteği veya kabulü üzerine gerçekleştirilmiştir ve Rusya ve Esad açısından olumlu bir adım niteliğindedir. Arap ülkelerin tam olarak ziyarette rolleri belli olmamakla birlikte bilgileri dahilinde olduğu ihtimal dahilindedir. Olayı Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Esad seçim yoluyla seçilirse, Türkiye onun ile çalışabilir, açıklamasıyla bağlayan analizler olsa da, Türkiye’nin ziyaret ile ilgili konumu belirsizdir. Son zamanlarda Sudan ile ilişkilerin normalleşmesi sürecine giren ABD ve AB ülkelerinin olası tepkileri de düşünülmesi gereken diğer bir husustur.

Bu denli ve cüretkar bir tavrın uzun süre gizemini saklayamayacağı da bir gerçektir. Bu durumda deyimde olduğu gibi “gün ola harman ola” demek ile yetinelim.