Ali Okumuş
ORDAF’ın bugüne kadar organizasyonunu üstlendiği onlarca faaliyetin arasında öğrenci sempozyumlarının daima müstesna bir yeri vardır. Zira genç araştırmacı ve akademisyenlerin ortaya çıkardıkları ilmi ve akademik değeri olan bilgiler ORDAF ekibi olarak bizleri her zaman heyecanlandırmıştır.
Derneğimizin yönetim kurulu bugüne kadar tarih bölümlerine münhasır gerçekleştirilen öğrenci sempozyumunun yelpazesini genişletmeyi uygun görmüştür. Altı defa gerçekleştirilmiş olan sempozyum, geçen yıldan itibaren Sosyal Bilimlerin tamamının katılımına açık ve yılda bir defaya mahsus olmak üzere yapılması kararlaştırılmıştır. Farklı bilim dallarından araştırmacıların birbirlerinden daha fazla istifade edebileceği fikri, bu değişikliğin yapılmasında temel faktör olmuştur. Nitekim ikincisi de başarılı bir şekilde tamamlanan sempozyum bu fikrin ne kadar isabetli olduğunun adeta delili olmuştur.
Sempozyumda Tarih, Edebiyat, Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, Hukuk gibi Sosyal Bilimlerin temel alanlarından 34 bildiri sunuldu. Farklı üniversite ve şehirlerden katılımcılar vardı. Konuşmacıların bir kısmı tamamladıkları yahut hazırlamakta oldukları tezlerinden hareketle sunumlarını gerçekleştirirken, bazıları da müstakil araştırmalarını katılımcılar ile paylaştı. Bu itibarla, üzerinde uzun zaman çalışıldığı açık olan ve koca bir tezi on beş dakikada özetlemeyi hedefleyen bildiriler ortaya çıktı.
ORDAF’ dernek merkezinde gerçekleştirilen sempozyum sabah saat 09:00’da dernek başkanımız Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un açılış konuşmasıyla başladı. Sözlerine sempozyumun disiplinler arası olarak ikinci defa gerçekleştirildiğini belirterek başlayan Kurşun, bu tür toplantıların sadece dinleyiciler için değil konuşmacılar için de son derece faydalı olduğunu ve burada edinilecek tecrübenin akademik hayatın her basamağında artı bir değer olacağının altını çizdi. Ayrıca az önemsenen öğrenci sempozyumlarının esasında pek çok kişinin yetişmesine vesile olduğunu ifade etti. Geleceğin ilim adamlarının bu faaliyetlerden süzülerek geçeceğini belirtti.
Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un konuşmasının ardında Doç. Dr. Ali Satan başkanlığında açılış oturumuna geçildi. Ali Satan bu sempozyumu duyduğunda çok heyecanlandığını belirterek, farklı disiplinlerin birbirini besleyeceğini ve farklı soruların sorulmasına vesile olacağını, böylelikle daha esaslı çalışmaların ortaya çıkacağını vurguladı.
Sempozyum düzenleme heyeti oturumları konulara göre tanzim etmişti. Aynı anda iki ayrı salonda oturumlar yapıldı. İlk oturum Ortadoğu’nun stratejik meseleleri ile ilgiliydi. Musul Hapishaneleri, Siyonizm, Kasîm Askeri Harekâtı, Arabistan’da İngiliz Amerikan Rekabeti ve Mehmet Nazif Paşa beş konuşmacı tarafında değerlendirildi. Bu oturum konuşmacıların hazırladıkları veya hazırlamakta oldukları tezlerden hareketle ortaya çıkardıkları bildirilerden oluştuğu için oldukça doyurucuydu.
İkinci oturum Dr. Bilgehan Alagöz başkanlığında İran üzerine gerçekleştirildi. İran çeşitli yönleriyle ele alındı. İran’ın kimlik oluşumundan öğrenci hareketlerine, nükleer kapasitesinden inanç gruplarına kadar birbirinden değerli başlıklar vardı. Birinci ağızdan bilgiler ve tecrübeler de dinleyicilere aktarıldı. Dr. Ahmet Emin Dağ’ın başkanlığında toplanan üçüncü oturum hukukçuları bir araya getirdi. Hukuk bilimindeki çeşitli sorulara cevaplar arandığı oturum sosyal bilimlere farklı bir bakış açısı sunması cihetiyle bir hayli ilginçti.
Ali Okumuş başkanlığında toplanan dördüncü oturumun ana teması tarih yazıcılığı idi. Oturumda ilk Türklerden bu güne kadar tarih yazıcıcılığı ele alındı. İslam öncesi Türklerdeki tarih yazıcılığı, Ortaçağ, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri ayrı ayrı değerlendirildi. Bildirilerin hepsi toplandığında birbirlerini tamamlayan adeta derli toplu bir konferans gibiydi. Beşinci oturum ise Prof. Dr. Zekeriya Kurşun başkanlığında Ortadoğu Coğrafyası üzerineydi. Oldukça verimli geçen bu oturumda Nureddin Zengi, Şam Tramvay Hattı, Misyonerlik, Mülteciler ve Irak Türkleri gibi Ortadoğu’nun temel meseleleri konuşuldu. Zekeriya Kurşun’un zaman zaman katkı sunduğu oturum dinleyicilere adeta bilim şöleni yaşattı.
Altıncı oturum Dr. Selin Bölme başkanlığında yapıldı. Bu oturumda da uluslararası meseleler ele alındı. BRICS ülkeleri, G-7, G-20 gibi Türkiye’nin dış politikasında son derece önemli olan meseleler çeşitli açılardan tartışıldı. Konuşmacılar bazı konuları uluslararası siyaset teorilerinden hareketle dinleyicilere aktardı. Edebiyat ağırlıklı olan son oturum ise Doç. Dr. Davut Hut başkanlığında gerçekleştirildi.
Farklı disiplinlerin, dolayısıyla farklı metod ve yaklaşımların bir arada bulunduğu sempozyum kapanış ve değerlendirme oturumuyla sona erdi. Katılımcılardan tavsiye ve eleştiriler de kapanış oturumunda dinlendi. Bazı katılımcılar 15 dakikalık konuşma süresinin yeterli olmadığını, bazıları ise sorulara ve tartışmaya zaman kalmadığını vurguladı. Sempozyumun gerekirse iki güne yayılarak daha verimli olabileceği de yapılan teklifler arasındaydı. Bu teklifleri gelecekte yapacağımız müteakip sempozyumlarda değerlendirmek üzere not aldığımızı belirtmek isteriz.
Sempozyum sonunda konuşmacılara katılım belgeleri verildi ve onlardan sundukları bildirilerin tam metinleri talep edildi. Bundan maksat, ORDAF editör heyetinin onayından geçmesi halinde makalelerin yayınlanacak olan bildiri kitabında yer almasının hedeflenmesiydi.
Son olarak, başta ORDAF Başkanı olan Prof. Dr. Zekeriya Kurşun olmak üzere, sempozyum düzenleme heyetine ve katılımcılarımıza teşekkür eder, III. Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu’nda buluşmayı temenni ederiz.