Irak, 2003’te ABD tarafından işgal edilmesinden sonra siyasi, ekonomik ve toplumsal hayatın her alanında giderek daha da kötüleşen bir durum yaşamaya başladı. Buna bağlı olarak Irak vilayetleri de pek çok siyasi çekişmelere sahne oldu. Bu da söz konusu yerlerde ekonomik krizleri, temel hizmetlerin durmasını ve toplumsal olarak bölünmeleri beraberinde getirdi. Bu kentlerin başında başkent Bağdat’tan sonra nüfus bakımından en kalabalık olan Musul’u da içine alan Ninova vilayeti gelmektedir. Sorunların gelişmesinde merkezi hükümetin ihmali ve bazı kesimlerin siyasi haklarından mahrum bırakılması önemli bir rol oynamıştır. Dolayısıyla El Kaide ve IŞİD gibi radikal terör grupları bu durumdan faydalanmıştır. Nitekim söz konusu radikal terör örgütleri, toplumsal grupların yerel dinamikleri içine sızarak bu bölgede kolayca yer edinmişlerdir.

Ninova ilinin 2014 Haziran ayında şahit olduğu gelişmeler tesadüf değildi. Terör ve işgale giden olaylar, Ninova’da ve diğer Irak kentlerinde 2003’ten bu yana yapılan yanlışların ve hataların birikmesinin neticesinde meydana gelmiştir. Maalesef o gün ne ABD yönetimi ne de idari sorumluluğu üstlenen siyasi irade, Ninova’daki olumsuz koşulları çözebilecek yeterli bir stratejiye sahip değildi. Kentte tehlikeli sonuçlar doğuran durum, kanlı bir sürece evirilip kaos, şiddet, mezhep ve ırk temeline dayanan çatışmalar yarattı. Bu kaos, kentin hızlı bir şekilde Hilafet Devleti iddiasında bulunan IŞİD’in eline geçmesiyle neticelendi.

Esasında 2003 yılından itibaren gerek başkent Bağdat gerekse de Kürdistan Bölgesel Yönetiminin desteklediği siyasi kesimler kentin kontrolünü ele geçirmeye çalışıyordu. Nitekim, Ninova Vilayeti, 2017’nin Ekim ayında IŞİD’in elinden alınması ve merkezi hükümetin kontrolüne geçmesinden sonra bile söz konusu siyasi çekişmelerin etkisinden tam olarak kurtulamadığı görülmektedir.

Bu çalışma, Ninova vilayetinin, IŞİD sonrası dönemine ışık tutmaya çalışarak, kentin önemini ve oradaki güvenlik durumunu açıklamayı hedeflemektedir. Bunu yaparken, kentin IŞİD öncesi ve sonrası durum ortaya konmaya çalışılacaktır.

Geçmişten Günümüze Musul

Tarihsel olarak, Osmanlı Devleti zamanında Musul vilayeti olarak bilinen bölge -Kerkük hariç- Modern Irak’ın Ninova vilayetidir. Ninova, Musul kenti ve çevresi, Erbil, Duhok ve Tikrit’i de içine almaktadır. Kuzeyde Duhok, güneyde Selahaddin, doğuda Kerkük ve güneyde ise Anbar vilayeti ile çevrili olan Ninova, Irak Devleti’nin kurulmasından sonra, ciddi bir gelişme göstermiştir. Yüzde 3,2 nüfus artış hızıyla toplam nüfusu 3,7 milyona ulaşan Ninova, Bağdat’tan sonra en kalabalık vilayet olmuştur. Bu nüfus artışı, temel hizmetlerin sağlanması, iş olanaklarının yaratılması ve altyapı hizmetleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştur. Irak’ın gıda deposu olarak da bilinen Ninova’nın nüfusunun yüzde 39’u kırsal kesimde yaşamakta ve tarım ile uğraşmaktadır. Tahıl ürünleri, şeker kamışı, ayçiçeği ve sebze Ninova’da yetiştirilen başlıca tarım ürünleridir. Ayrıca burada çimento, şeker, tekstil ve asitli içecek fabrikaları bulunmaktadır. Merkezi hükümetin yatırım için ayırmış olduğu kaynakları azaltması, kentteki ekonomik faaliyetleri de geriletmiştir. Ayrıca, 2014 öncesinde, kent ve çevresinde uzun süreden beri etkili olan kuraklık, tarım üretimini de olumsuz etkilemiştir. Buna rağmen Ninova bölgesindeki IŞİD işgali önceki işsizlik oranı % 7,3 idi ki, bu oran % 11,3 olan ülke ortalamasının altındadır. İlçeler arasındaki en yüksek işsizlik oranı, en düşük gelir seviyesine sahip Telafer’de görülmektedir. Burada kişi başına düşen aylık gelir, 42 dolara kadar gerilemektedir.

Sağlıklı istatistikler olamamasına rağmen yapılan tahminlerde Ninova’da, işgücünün yüzde 35’i hizmet sektöründe, yüzde 23’ü inşaat sektöründe, yüzde 13,8’i ise tarım ve balıkçılık alanlarında çalışmaktadır. Finans sektörünün durumu ise diğer Irak kentleriyle aynıdır. Ciddi biçimde geri kalmış ve özel sektörün ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdadır. Kentteki fakirlik seviyesi ise giderek artmakta ve kentteki nüfusun yüzde 26’sı günlük 2,5 dolardan daha düşük bir rakamla yaşamaktadır. Yoksulluk açığı endeksi 2007 yılında 2.3 iken, 2011 yılına gelindiğinde 6.5’ e çıkmıştır.

Vilayet, zengin ve köklü bir tarihinin yanı sıra, farklı toplumların varlığıyla da ön plana çıkmaktadır.  Birçok kültürel, dini ve mezhepsel zenginlik iç içe geçmiştir. Bölgeye tarih boyunca Araplar, Kürtler, Türkmenler, Asuriler, Hristiyanlar, Keldaniler, Ezidiler ve Şebekler yerleşmiştir. Bu durum bazen de birbirine karşı bir zıtlık oluşturmaktadır.  Buradaki dini, kültürel vs. farklılıklar, yerel ve güçlü aşiret bağlarına tabidir. Ninova’daki nüfusun büyük çoğunluğu Arap olmakla beraber, burada büyük bir Kürt azınlığı da vardır. Nüfusun yüzde 10’luk bir kısmı, halen Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak merkezi hükümeti arasında ihtilaflı olan bölgelerde yaşamaktadır.  Söz konusu bölgeler, tarihsel olarak Irak’ın ırk, kültür ve din farklılıkları açısından en zengin bölgelerinden sayılmaktadır.

2005 yılında Sünni partiler İl Meclisi seçimlerini boykot edince Ninova İl Meclisi’ne Kürt partiler hâkim olmuştur.  2009 seçimlerinde ise Sünni Arap bloğu Hudeba listelerinden seçime girerek düşük bir farkla kazanmıştır. Kürtler’in yer aldığı Ninova listesi ise ikinci olmuştur. Kentte kendi nüfuzunu hâkim kılmak isteyen Kürt ve Arap partileri arasındaki bu uyumsuzluk, 2003 yılından beri Ninova’da süren gerginliğin kaynağı olmuştur. Bu gelişmelerin ışığında 2014 yılında güvenlik tehlikesiyle karşı karşıya kalan vilayet, terör örgütü IŞİD tarafından kolayca işgal edilmiştir. Vilayete bağlı kentleri ele geçiren IŞİD, kısa zamanda çevrede de kontrolü tamamen ele geçirmiştir. Bu yeni durum zaten sorunlar ile boğuşan kent üzerinde ciddi etkiler bırakmıştır.

Ninova bölgesi Ekim 2017’de IŞİD’in elinden kurtarıldıktan sonra afet bölgesi ilan edildi. Akabinde vilayetteki siyasi, ekonomik, güvenlik ve sosyal dengeler değişti. Dolayısıyla bu çalışma da vilayetin güvenlik açısından durumuna odaklanmayı ve parçalı idari yapısı ile bu idari parçalardaki güvenlik sorununa ışık tutmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken de Ninova’nın IŞİD işgali öncesine ve özgürleştirildikten sonraki durumunu da gözler önüne koymayı hedeflemektedir.

Ninova’nın Demografik ve İdari Yapısı, Güvenlik Birimleri

Ninova vilayetinin sınırları El Cezire, El Hıdır ve Baac ilçesi üzerinden Suriye topraklarına uzanmaktadır. Çöl olan bu bölgeler, Arap ve diğer yabancı devletlerden gelen terör unsurlarının kente sızması için bir menfez niteliğinde olması hasebiyle en tehlikeli bölgeler sayılmaktadır. Nitekim buradan sızan terör unsurları vilayete ve Irak’ın diğer bölgelerine yayılmaktadır. Rabia, El Baac, Sincar gibi bölgelerde terör yuvaları oluşmakta ve teröristlerin sınır boyunca hareket etmelerini kolaylaştırmaktadır.

Ninova nüfus yoğunluğu açısından başkent Bağdat’ta sonra ülkenin en kalabalık ili sayılmaktadır. 3.798.000’e ulaşan nüfus içerisinde Arap, Kürt, Türkmen, Ezidi, Şebek gibi farklı milletler ve Müslüman, Hristiyan, Ezidi gibi farklı inanç grupları vardır. Müslümanlar nüfusun yüzde 70-75’ini oluştururken, Şiiler yüzde 2-4 oranında olduğu kabul edilmektedir. Hristiyanların oranı yüzde 8 ila 10 iken, Ezidiler de nüfusun yüzde 2-6’sını oluşturmaktadır. Şebeklerin nüfusu ise yüzde 1’dir. Şunu belirtmekte fayda vardır ki; bu oranları net bir biçimde verecek sağlam bir veri bulunmamaktadır. Bu da Saddam rejiminin bütün ırkları Arap saymasından kaynaklanmaktadır.

Ninova idari olarak Musul, Telafer, Telkif, El Hamdaniye, El Hadar, Mahmur, El Baac, Sıncar, Siyhan ilçeleri ile buralara bağlı onlarca nahiyelerden oluşmaktadır.

2003’te ABD’nin Irak’ı işgal etmesi akabinde, kimi bölgesel ve uluslararası müdahaleler yüzünden Ninova, farklı etnik ve dini gruplar arasında bir çatışma sahasına dönüşmüştür. Özellikle Kürt güçlerinin bazı ihtilaflı bölgeleri Kürt Bölgesel Yönetimi’ne katmak için adımlar atması, buradaki farklı yapılar arasında sorunların çıkmasına sebep olmuştur. Oysa Yeni Irak anayasasının 140. Maddesine göre, Sincar, El Şimal, Şiyhan, El Hamdaniye, Mahmur, Telkif gibi bölgeler Hristiyan, Şebek, Kürt ve Ezidi çoğunluktan oluştukları kabul edilmiştir.

2014 Öncesi Ninova’da Güvenlik

Önemine binaen 2014 öncesine kadar Ninova’da birçok güvenlik birimleri oluşturulmuş ama yapısal sorunlardan  ve iç çekişmelerden dolayı Ninova’nın IŞİD’e teslim olmasına engel olamamışlardır. Bu birimler aşağıda verilmiştir.

  1. Ninova Operasyonlar Komutanlığı,
  2. 2 nolu Piyade Tümen Komutanlığı: Sahil El Aysar bölgesinde Musul’dan Mahmur ve El Hadar ile el Sekek sınırına kadar olan bölgede konuşlanmıştır. Bu birime bağlı, acil müdahale alayı ve 2 nolu Ninova Polis birimi vardır.
  3. 3 nolu Piyade Tümen Komutanlığı: El Kesk bölgesi, El Baac ve Telafer ilçeleri ile El Harmat ve El İslah El Zirai ile Musul’daki Tenek bölgesinde konuşlanmıştır. Bu birimde görev alanların çoğu Kürtler’den oluşmaktadır ve Tümen komutanı da Kürt’tür.
  4. 3 Nolu Federal Polis Amirliği: Musul kentine bağlı El Eymen, EL Kayyara, Hamam el Alil’de konuşlanmaktadır ve acil müdahale birimi, Ninova 1,3 ve 7 nolu polis birimlerini de kapsamaktadır. Bu birim Ninova’ya bağlı çevre ilçelerin halkından oluşmaktadır.
  5. Ninova Polis Amirliği: Musul’a bağlı Sahil el Eymen’den sorumludur.
  6. Ulusal İstihbarat Teşkilatı Ninova ofisi: Burada görevi personelin çoğu Kürtler ’den oluşmaktadır.
  7. Ninova Ulusal Tahkikat ve Soruşturma Müdürlüğü
  8. Ulusal Güvenlik Birimi (Musul)
  9. Kamu Binaları Koruma Müdürlüğü
  10. Terörle Mücadele Birliği
  11. Ninova Güvenlik ve İstihbarat Müdürlüğü
  12. Ninova Polis Acil Durum Müdahale Birimleri (7 adet)

Bu güvenlik birimleri, 2014 öncesinde, vilayete bağlı ilçe ve diğer bölgelerde aşağıdaki gibi konuşlanmışlardı:

Musul

Başika: İdari olarak Musul’a bağlıdır.  Merkeze uzaklığı 24 kilometre olup nüfusu farklı etnik ve dini unsurlardan oluşmaktadır. 60 köyden oluşan bölgede halk çiftçilik gıda ürünlerine dayalı endüstri ile uğraşmaktadır. 2003 yılından sonra Peşmerge güçleri bu bölgeyi ele geçirmiş ve burada KDP ve KYB’ye bağlı asayiş birlikleri kurulmuştur. Bunun yanı sıra KDP’ye bağlı 10’dan fazla ofis;  KYB’ye ait de iki ofis açılmıştır.  Ayrıca Irak Komünist Partisi ile Kürdistan Komünist Partilerinin de burada ofisleri vardır. Yine aynı süreçte KDP ve KYB’ye bağlı 15’in üzerinde sivil toplum kuruluşları da açılmıştır.  Bu bölge güvenlik açısından Sekizinci Tugay, Duhok Peşmerge Güçleri, İstihbarat Tugayı ve Asayiş’e bağlı yüzlerce kişi tarafından kontrol edilmekte idi.  Bunun yanı sıra bölgede El Hamdaniye Polis Müdürlüğü’ne bağlı bir polis merkezi bulunmaktaydı.

Hamam el Alil Bölgesi: Musul’un 30 km güneyinde yer almaktadır. Buranın nüfusunu Sünni Arap kabilelerinden El Cubur ve El Buham oluşturmaktadır. Ninova’da güvenlik açısından sıcak bölgelerden biridir. Güvenliği 3. Tümen, Federal Polis ve  3. Tugay, Acil Müdahale Güçleri ile Irak ordusuna havale edilmişti. Ayrıca Ninova Polis Müdürlüğü de bu güçlerin arasında yer almaktaydı. Burayı önemli kılan mekanlardan biri de biri Musul uluslararası havaalanına bakan El Buseyf köyünün bu coğrafyada yer almasıdır.

Kayyara Bölgesi: Ninova’nın idari olarak en büyük bölgelerinden biridir.  İl merkezinin 60 km güneyinde yer almaktadır. Nüfusu Sünni Arap kabileleri olan El Cubur, El Luheyb ve El Sebaviyyin kabilelerinden oluşmaktadır. Bu bölgede; 3. Tugay, Acil Müdahale Güçleri, Irak Ordusu ve 3. Tümen ile Federal Polis’e bağlı birimler ile Kayyara polis amirliği ve El Huvd polis amirliği konuşlanmaktaydı.

Baduş Bölgesi:  Musul’un 15 km batısında yer almaktadır. Burada, sıkı bir şekilde korunan (özellikle de 2007’de mahpusların büyük bölümünün kaçmasından sonra)  Baduş merkezi hapishanesi bulunmaktadır. Yine burada dördüncü alay merkezi  ile 9. Tugay bulunmaktaydı.

El Hamdaniye

İl merkezinin doğusunda yer almakta olup 60 km uzaktadır. Farklı etnik ve mezhepsel yapıları barındıran ilçede, hem Ortodoks hem de Katolik Hristiyanlardan oluşan nüfusu barındırmaktadır. Bunun yanı sıra ilçede yaşana diğer azınlıklar da vardır. İlçede Peşmerge ve Asayiş kuvvetleri kontrolü sağlamaktaydı. İlçe, Ninova operasyonlar komutanlığına bağlı olmayan bölgelerdendi.  İlçeye bağlı bölgeler ise şunlardır:

Bartala: Birçok köy barındıran büyük bir bölgedir. Nüfusu Hristiyan ve Şebekler’den oluşmaktadır. İçinde KDP’ye bağlı 20’den fazla merkez vardı. Yine Asayiş, Yüksek İslam Konseyi, Hristiyan partiler gibi oluşumların da burada merkezleri bulunmaktadır. Bölge Kürt Asayiş kuvvetleri El Hamadaniye Acil Müdahale birliği ve yerel polis tarafından kontrol edilmekteydi.

Nemrud: El Hamdaniye’nin doğusunda yer almaktadır. Nüfusu El Cebur aşireti, Şebekler ve Kakailer’den oluşmaktadır. Bölgede Nemrud Polis Merkezi’nin yanı sıra, Şii köylerinde (Harabat Sultan, Mahlat, Sultan Abdullah, El Ceref) konuşlanmış 10 polis merkezi bulunmaktaydı. Yine, Nemrud-El Hamdaniye yolunu tutan Acil Müdahale Birliği, Nemrud-Kerkük yolunu tutan 5.Tugay ve 2. Tümen de bu bölgede yer almaktaydı.

Selimiye: Nüfusu El Cubur aşireti ile Türkmenler’den oluşmaktadır.  Musul kent merkezinden 25 km uzaklıktadır. Burada bir tane Polis merkezi ile Irak ordusuna bağlı 2. Tümen 5. Tugay ve 2. Alay birliği yer almaktaydı.

Telkif

Ninova’nın 50 km doğusunda yer alan bir ilçedir. Nüfusu Katolik Hristyanlar’dan ve Arap El Cahş kabilesinden oluşmaktadır. İlçede polis merkezinin yanı sıra  Duhok 8. Tugay’a bağlı Peşmerge birlikleri; Kürt Asayiş güçleri bulunurken burada Irak orduusuna bağlı herhangi bir birlik yoktu. İlçede aşağıda bölgeler yer almaktadır:

Musul Barajı ve Turistik Bölge: Koruma açısından hem Ninova polis gücü ile Peşmerge güçlerinin ortak sorumluluğunda idi.

Tel Sakf Bölgesi: Nüfusunun çoğunluğunu Hristiyanlar oluşturmaktadır. İçinde Kürt partilerine ait birçok merkez bulunmaktaydı.

El Kavş: Nüfusunun çoğunluğu Hristiyanlardan ve Ezidiler’den oluşmaktadır. Kürt partilerine ait ofislerin yanı sıra Asayiş Birlikleri’nin bir merkezi de bu bölgede yer alıyordu.

Vanah Bölgesi:  Nüfusu El Cerceriye kabilesinden oluşan bölgede, bir polis merkezinin yanı sıra Kürt partilerinin ofisleri de yer almaktaydı. Yine Ninova-Telkif-Başika-Vanah-Bartala-Tel Sakf – El Kavş yolu boyunca konuşlanmış Peşmerge güçleri bulunmaktaydı. Bölgede ayrıca bazı Ezidi topluluklar da vardır.

Şeyhan

Ninova il merkezinin 70 km kuzeyinde yer almaktadır. El Hadidiyyin gibi Arap aşiretlerinin olduğu birçok köyü içine alan ilçede, Kürtler, Ezidiler ve Hristiyanlar da yaşamaktadır. 2003’ten sonra Kürtler tarafından buraya bir göç dalgası başlatılmış ve Kürtler ilçenin yüzde 80’nini oluşturmuşlardır. İlçe idari olarak Ninova’ya bağlı olmakla beraber, bütçesi bölgesel yönetimin kalkındırılması için ayrılan bütçe içindedir. İlçedeki idari yapıya Kürt kadrolar hâkimdi ve Kürt partilerine ait 30’dan fazla merkez vardı. İlçedeki Tahıl siloları 2005 yılına kadar federal hükümet içindeki ticaret bakanlığına bağlıyken, 2006 yılında Kürt Bölgesel Yönetiminin ticaret ve ekonomi bakanlığına bağlandı. İlçede ayrıca Exon Mobil tarafından işletilen petrol kuyuları vardır ve buradan çıkartılan petrol, bölgesel yönetimin hesabına idhal edilmekteydi. Bu petrol kuyuları Peşmerge ve Asayiş tarafından sıkı bir şekilde korunmaktaydı. Burada çalışacak azınlıklar, Asayiş güçlerinden muvafakatname almadan işe alınmıyorlardı. Belirtmek gerekir ki, buradaki yerleşim birimleri Kürtler ve çalışan Ezidiler arasında dağıtılırken Şebekler ve Araplar bundan mahrum bırakılmışlardır.

Bu ilçe, Nüfusu Ezidiler’den olan  El Mehd ve Ezidi, Kürt ve Araplardan oluşan El Faruk bölgelerini içine almaktadır.

Akra

Ninova’nın kuzeydoğusunda, 73 km uzaklıkta olan bir ilçedir. Kürtler’den oluşan nüfusuyla idari ve mali olarak Ninova’ya fakat yerel idare açısından Duhok iline bağlıdır. Buraya bağlı bölgeler, Kerdesin, Berduş, Rufiya, Zenta, Dinarta’dır. Berduş bölgesinde birçok petrol kuyusu vardır ve bu kuyuları Romanyalı şirketler işletmektedir. Cebel Akra bölgesindeki kuyuları ise Exon Mobil işletmektedir.

El Hadar

120 km uzaklıkta ve güneybatıda yer alan ilçe, Cezire bölgesinin kalbi sayılmaktadır. Nüfusu Sünni Arap aşireti olan Elbu Hayat aşiretinden oluşmaktadır. İlçede Ninova Operasyonlar Komutanlığına bağlı Irak ordusu 5. Tugay’a ait birlikler konuşlanmıştı. Yine bazı yollar Acil Müdahale Birlikleri tarafından tutulmaktaydı.

Mahmur

Ninova il merkezinden 40 km uzakta ve nüfusu Kürtler’den oluşan bir ilçedir. İçinde Kürt Peşemerge güçleri konuşlanmıştı. İlçede, El Karac (nüfusu Kürt) ve El Adananiye (Kürt), El Kuveyr (nüfusu Sünni Arap aşiretlerinden El Naim, ve El Cubur ve az sayıda Kürtler’den oluşan) bölgeleri vardır. Bölge Asayiş kuvvetleri ile kontrol edilmekte ve KDP gibi parti büroları bulunmaktadır.

Telafer

Telafer Ninova’nın batı kısmında yer almaktadır. İl merkezine 63 km uzaklıktadır. İlçe hem coğrafi alan bakımından hem de bir Türkmen nüfus yoğunluğu açısından Irak’ın en büyük ilçelerinden sayılmaktadır. Telafer ilçesinin nüfusu üç ana unsurdan oluşmaktadır. Bunlar Türkmen, Arap ve Kürtler’dir. Müslümanlar arasında her iki mezhep de (Şii, Sünni) yaygındır. İlçede ayrıca Ezidi ve Hristiyanlar da vardır. Telafer, Ninova açısından stratejik olan üç önemli bölgeden meydana gelmektedir.

Rabia Bölgesi: İdari olarak Telafer’e bağlıdır ve nüfusu Araplar’dan (Şammar aşireti) oluşmaktadır. Bu bölgede Suriye ile Rabia sınır kapısı vardır. Ancak bölge nüfuz olarak Kürt Bölgesel Yönetimi altındadır. Zira Zamar, Sinoni ve Sincar bölgeleri arasında bir kesişim noktasıdır.

Zamar Bölgesi: İdair olarak Telafer’e bağlı ancak bölgesel yönetimin kontrolü altındadır. Nüfusu Kürtler’den ve Araplar’dan oluşmaktadır. İçinde Kürt Peşmerge güçleri ve Asayiş birlikleri konuşlanmıştır. Bu bölge Irak anayasasının 40. Maddesinde belirtilen ihtilaflı bölgelerden sayılmaktadır.

El Ayyada Bölgesi: Bölgede Kürtler ve Türkmenler yaşamaktadır. Ancak çoğunluk El Kasab aşireti dolayısıyla Türkmenler’den oluşmaktadır.

Sincar

Suriye ile sınır bölgesinde yer almasından dolayı Ninova ilinin en önemli ilçelerinden biri sayılmaktadır. Yine silah ve petrol kaçakçılığı açısından da en sorunlu bölgelerden biridir. Doğrudan Kürt güçlerine bağlıdır. Peşmerge, Asayiş ve KDP’ye bağlı unsurlar vardır. Bu güçler, Suriye’ye yönelik petrol, tütün ve silah kaçakçılığından sorumlu tutulmaktadır. Bu güçler, hükümete bağlı güvenlik birimlerinin işini zorlaştırmak ve devriye gezmelerini engellemekle suçlanmaktadır. Ayrıca, Kürt olmayan diğer etnik grupların ticari faaliyetlerini de engellemektedirler.

El Baac

Telafer ilçesinin Güneybatı kısmında yer almaktadır. Nüfusu Sünni Araplar’dan (Elbu Metyut ve El Hatuni aşiretleri) oluşmaktadır.  El Kaide örgütü için de en stratejik bölgelerden biridir. Örgüt için bir yuvalanma alanı olan bölge, terör unsurlarının Anbar’a çift yönlü hareketi açısından önem arz etmektedir.

2014’ten Sonra Ninova’da Güvenlik

2014 Haziran ayının başından itibaren Ninova, daha önce burada faaliyet gösteren bazı terör gruplarının da yardımıyla IŞİD tarafından şiddetli saldırılara maruz kalmıştır. Vilayetteki güvenlik birimlerinin çökmesi, askeri komutanlıkların üslerini terk edip kaçması sonucunda Ninova’da güvenlik tamamen kaybolmuştur. Sayıları yüzlerle ifade edilen terör unsurlarının silah ve askeri bölgeleri ele geçirmesinden sonra bütün Ninova’yı kontrolü altına almışlardır. Nitekim işgal sırasında yukarıda sayılan güvenlik birimlerinin varlığına rağmen vali, kaymakam ve il meclis üyeleri gibi yetkililer de bölgeyi terk etmişlerdir.

IŞİD bölgeyi kontrol altına aldıktan sonra demografik yapıyı değiştirmeye ve hasımları olan diğer terör unsurlarını uzaklaştırmaya başladı. IŞİD, Şiiler, Ezidiler ve Türkmenler’a yönelik katliam, adam kaçırma ve esir alma gibi eylemlerde bulundu. Hristiyanların mallarına el konulduktan sonra göçe zorlandı. Ninova ahalisinin çoğu Kürt Bölgesel Yönetimi ve Orta Irak vilayetine sığındı. Yine azımsanmayacak derecede Ezidi ve Hristiyan evlerine dönme umudunu yitirdikten sonra dışarıya göç etti. Ninova’dan göç edenlerin sayısı 1 milyon olarak ifade edilmektedir. Bu durumdan en çok zararlı çıkan kesimler azınlıklar olmuştur. IŞİD Rafızi ve dinden çıkmış oldukları gerekçesiyle onları evlerini ve mülklerini terk etmeye zorlamıştır.

Özgürleştirme Operasyonu ve Sonrası

17 Ekim 2016’da “Geliyoruz Ninova” adıyla Ninova’nın IŞİD’ten kurtarılması operasyonunun başladığı ilan edildi. Bu bağlamda Musul’a yönelik askeri operasyon, Irak’ın 2003’te ABD tarafından işgal edilmesinden sonra Irak’ın şahit olduğu en büyük kara operasyonlarından biridir. Değişik askeri birimlerin yanı sıra, Kürt güvenlik birimleri ve Şii gruplara bağlı savaşçılar da bu operasyona katıldı. Operasyon iki merhaleden oluştu. 24 Ocak 2017 tarihinde El Eysar bölgesi IŞİD’in elinden kurtarıldı. Operasyonlar iki aya yakın bir süre kesintiye uğradıktan sonra, Musul’un eski şehir ve El Eyman bölgesinin kurtarılması için 19 Şubat 2017’de operasyonun ikinci evresi başlatıldı. 18 Ocak 2017 tarihinde Musul’daki ortak operasyonlar komutanı Tuğgeneral Yahya Resul, Rus Sputnik ajansına verdiği özel mülakatta, “El Eysar tarafının yüzde 95’i tam olarak kurtarıldı. Ancak operasyonun ikinci ayağının, şehrin büyük ve eski kısmı olmasından dolayı daha uzun zaman alabileceğini” söyledi. Nitekim öyle de oldu ve Ninova, tam olarak ancak 20 Ağustos 2017 tarihinde IŞİD’ten kurtarıldığı ilan edildi.

Ninova, operasyonlardan sonra “IŞİD sonrası dönem” olarak adlandırılabilecek yeni bir döneme girmiştir. Bu dönemde federal hükümetin çabaları, vatandaşlara temel hizmetlerin sunulması ve göç edenlerin dönüşünün kolaylaştırılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Şehrin büyük bir bölümü yıkıma uğramıştır. Eski şehrin yüzde 75’i tamamen tahrip olmuştur. Belirtmek gerekir ki, Musul kentinin El Eymen tarafında yaşanan çatışmalar, El Eysar tarafına göre daha az şiddetli ve daha az yıkıcı sonuçlar doğurmuştur. Savaş, arkasında binlerce dul ve yetim bırakırken kötüleşen ekonomik durum da cabasıdır.  Şehirde işsizlik yüzde 40-45 lere ulaşmıştır. Buradan göç eden çok sayıda aile yıkılan şehirlerine geri dönmüştür. Ancak Ninova’nın demografik yapısı, IŞİD’ten kurtarıldıktan sonra çok bariz bir şekilde değişmiştir. Bölgede siyasi, sosyal ve iktisadi hayata etki eden yerel ve aşiret bağlarına dayalı yeni bir güç dengesi ortaya çıkmıştır. Her ırk ve dinsel grubun kendine bağlı silahlı grubu oluşmuştur.

Federal hükümetin önüne yeni büyük bir mesele çıkmıştır. Bu da silahlanıp terör gruplarından ve onların aileleri ile akrabalarından intikam almaya çalışan ve bunun için isyan eden bazı grupların kontrol altına alınması meselesidir. Ayrıca güvenliğin tesisi ve kanun gücünün şehirde hâkim kılınması meselesi de bir başka güçlük olarak ortaya çıkmıştır. Federal hükümet, Ninova’da devletin, askeri ve güvenlik birimlerinin (Ninova Operasyonlar Komutanlığı, Federal Polis Gücü, İstihbarat Teşkilatı, Yerel Polis, Irak Ordusu, Haşd-i Şaabi Operasyonlar Komutanlığı, Ulusal Güvenlik Birimi, Sınır Güvenlik Komutanlığı) varlığına rağmen büyük bir güçlükle karşı karşıyadır. Diğer taraftan Ninova operasyonu sırasında Kürt güçleri, şehrin kuzey ve güneydoğusunda halkı zorla göç ettirmiştir. Kürt güçlerine PKK unsurları yardım etmiş ve buradaki halkın köylerine geri dönmesine de engel olmaya çalışmıştır.

Bu karmaşa karşısında bölgenin insanı da kendi bölgelerini savunmak için Haşdi Şaabi, Haşdi Aşairi (Aşiret kuvvetleri), Haşdi Vatani gibi isimlerle silahlı birlikler kurmuştur. Devlet dışı bu aktörler ise kendi aralarında çıkar çatışmalarına girdiklerinden, bölge emniyeti yine zarar görmektedir. İşte burada şöyle bir soru önem arz etmektedir: Ninova’da karar sahibi kimdir? Bunun şimdilik cevabı da şudur: IKDP birinci karar verici ve kentin yönetimini elinde tutan taraftır. Çünkü KDP vilayet meclisinde çoğunluğu elinde bulundurmaktadır. Ninova’daki yetkililerin çoğu Erbil’de ikamet etmektedir. Yine buradan göç eden ahalinin önemli bir kısmı Duhok ve Erbil’de yaşamaktadır.

Hükümetin zayıf olmasının paralelinde bölgede silahlanmanın yaygınlaşması, devlet dışı yapıların artması ve bunların kontrolü elinde tutması gibi faktörler, Ninova’daki güvenlik ve istikrarın önündeki en büyük engeli teşkil etmektedir. Bu durum, ilin resmi olmayan yapıların kontrolündeki parçalara ayrılmasına sebep olmaktadır. Bu da patlamaya hazır bir bomba niteliğindedir.  Bu bağlamda en fazla tehlike altında olan bölgeler aşağıdakilerdir:

Sehl Ninova Bölgesi: Bu bölge, uzun yıllardır bir arada barış içinde yaşayan farklı etnik ve dini unsurları bir arada barındırmaktadır.  Hem Federal hükümetin hem de bölgesel yönetiminin hatalarından kaynaklı bölgenin bu yapısı daha sonra bozulmuş ve sosyal doku zarar görürmüştür. Bunun sonucunda etnik ve dini ayrışmalar başlamıştır. Dolayısıyla bu etnik ve dini unsurların adıyla anılan silahlı yapılar ortaya çıkmıştır. Bu yapılar arasında ortaya çıkan sorunlar da bütün bölgeyi tehdit eden ve her an patlak vermeye hazır bir durum yaratmıştır. Bölgede Irak Ordusu ve Federal Polis’e bağlı güçler olsa da kontrol noktaları ve güvenlik bu söz konusu yapıların kontrolündedir.

Güneybatı Ninova Bölgesi: Bölgedeki demografik yapıya bağlı olarak sahada Arap, Türkmen ve Ezidi topluluklara ait silahlı yapılar ortaya çıktı. Bu açıdan Telafer, en büyük askeri oluşumların görüldüğü yer oldu. Bu yapıların bölgedeki en büyük askeri oluşum olan Haşdi Şaabi’ye bağlanması için çalışılmaktadır. Bu bölgede Ezidiler de kendi aralarında üç gruba ayrılmaktadır. Birinci grup Haşdi Şaabi’ye bağlıdır ve Sincar dağlarının güneyinde konuşlanmaktadır. İkinci grup da KDP’ye bağlıdır ve kuzey bölgesinde yer almaktadır. Üçüncü kısım ise PKK’ya bağlı olmakla beraber Sincar dağlarının orta kısmında bulunmaktadır. Bu üç grup da kendi arasında devam eden çekişmeler yaşamaktadır. Arap grupların askeri yapılanları da diğerlerinden pek farklı değildir. Her bir aşiret bölgede kendi nüfuzunu hakim kılmaya çalışmaktadır. Örneğin Şammar aşireti ahalisinin oluşturduğu 5 silahlı grup vardır. Yine başka aşiretlere bağlı silahlı yapılar da mevcuttur. El Cubur, Haşd El Hadidiyyin, Esil Nuceyfi komutasındaki Ninova koruma birlikleri gibi. Maalesef bütün bu yapılar birbirleriyle çekişme halindedir ve bölge güvenliğinin sağlanmasını ertelemektedirler.

***

Ninova vilayetinin 2014 yılından bu yana yaşadığı bu durum, Bağdat’ın 2003 yılında düşmesinden sonra başa geçen hükümetlerin hatalarından kaynaklanmıştır. Nisan 2003’ten beri başa gecen geçici hükümet, eski Baas Partisi’nin tamamen devletten temizlenmesine odaklanmıştı. Bunun için şüpheli görünen herkesin devlet kurumlarındaki işine son verilmesi gibi yanlış kararlar alınıp bu kişiler işten el çektirilmiştir. Ancak buna karşılık, siyasi partilerin yapılarına uygun olarak, dini ve etnik kökenlerinden dolayı bazı Baas önde gelenleri serbest bırakılmıştır. Bu da söz konusu kararlardan mağdur olanlarda bir nefret duygusu yaratmıştır. 23 Mart 2003’te Irak ordusunun dağıtılmasını öngören 2 nolu karar, Savunma Bakanlığı, askeri okullar ve bu gibi kurumlarda çalışan binlerce subayın işsiz kalmasına ve hatta emeklilikten men edilmelerine neden olmuştur. Bu da onların daha sonra Irak’ta ortaya çıkan El Kaide, Muhammed Ordusu, Irak İslam Ordusu, Nakşibendi Tarikatı Ordusu gibi terör örgütleri için kolay bir av haline gelmişlerdir. Ortaya çıkan terör örgütlerinin son versiyonu ise IŞİD olmuştur. Bu örgütler bu insanların askeri deneyimlerinden faydalanarak, hükümetle çalışan kim varsa ona karşı terör saldırısı düzenlenmesi gibi eylemlerde bulunmuştur. Zira Ninova, eski rejime bağlılığıyla bilinirdi ve güvenlik kurumlarındaki komuta kadrolarının çoğu Ninova ahalisinin çocuklarından oluşuyordu.

Ayrıca Kürt partilerinin Ninova’da nüfuzunun artmasıyla, Kürt askeri yapıları ahali aleyhinde gerginliği tırmandıracak eylemlerde bulunmuş, bu da toplumda farklı etnik ve dini unsurlar arasında bir sürtüşmenin doğmasını beraberinde getirmiştir. Sonuç olarak, Ninova ilindeki siyasi ve güvenlik durumu, son dönemlerde yaşanan çekişmeleri aratmayacak şiddette bir patlamaya neden olacak vaziyettedir. Eğer merkezi hükümet ahalinin yaşadığı zorluklara ve ihtiyaçlarına zayıf bir şekilde cevap vermeye devam ederse, bu durum, terör örgütlerinin farklı isimlerle tekrar dönmelerine yol açabilecektir.