Ocak 2018’de, yine ORDAF’ta, gazeteci İbrahim Hoyi’nin fevkalade güzel bir üslupla kaleme aldığı İran yolculuğunu “81 Yıl Önce İstanbul’dan Tahran’a Seyahat” başlığı ile yayınlamıştık. Bu neşriyatımız esnasında, Hoyi’nin Tahran’daki gezintilerine dair yazılarının bulunduğunu haber vermiş, en kısa zamanda bu seyahat notlarının ayrı bir çalışmaya konu olacağına dikkat çekmiştik. Şimdi “81 Yıl Önce Tahran’da Bir Cevelân” adıyla hazırladığımız bu çalışma; İbrahim Hoyi’nin Tahran’da bulunduğu esnada, Son Posta gazetesine mektuplar göndererek yayınladığı yazılarından oluşmaktadır. Gazetenin dağınık bir şekilde yayınladığı ve ilk defa burada okuyucuyla buluşan bu metinler, müellifin şahit olduğu, yaşadığı ve bugün artık tamamıyla tarihin bir parçasına dönüşmüş olan İran’dan parça parça resimler sunmaktadır.
Buradaki notlar, 1930’ların başlarından itibaren Pehlevî ile Atatürk’ün birbirlerine yakınlaşmasının, toplum nezdinde ne gibi karşılıklar bulduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Söz gelimi Hoyi’nin, İranlı gazeteci Akay Mesudî ile gerçekleştirdiği mülakat, her iki toplumun kendi ülkelerinde “modernleşme” çabalarını nasıl yorumladıkları hakkında son derece güzel bir fikir vermektedir.
Bu yazılarda, gazeteci İbrahim Bey’in birbirinden bağımsız başlıklarla Tahran’ı anlattığı müşahede edilecektir. Esasen birbirinden ayrı gibi görünen bu yazıların, aslında İran’daki değişimi Türkiye ile paylaşmak noktasında birleştiğini okuyucu müşahede edecektir.
Bu yayında, mürettipten kaynaklı küçük kelime ve yazım hatalarını düzeltmek dışında müellifin bu güzel Türkçesine hiçbir müdahalede bulunulmamıştır.
Bir hayli ilginç ve faydalı olan bu metnin ortaya çıkmasında katkılarından dolayı, hocam Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ve Dr. Mustafa Göleç’e teşekkür ediyorum.
Sözü çok uzatmadan okuyucuyu, İbrahim Hoyi ile birlikte Tahran sokaklarına davet ediyor ve 80 yıl önceki Tahran’ı Hoyi rehberliğinde gezmeyi tavsiye ediyoruz.