25 Mayıs’ta Minneapolis polisinin George Floyd’u öldürmesi ve sonrasında başlayan protestolar dünyanın hemen her yerinde yankı buldu. Özü itibariyle doğrudan siyahi karşıtlığını hedef alan bu protestolar dünyada gördüğü geniş çaplı destek ile yine ırkçılığa ve daha da özelinde siyahi karşıtlığına dikkat çekiyordu. Bu protestolar ve toplumsal hareket, Trayvon Martin’in katilinin beraatına tepki olarak 2013 yılında kurulan Black Lives Matter hareketi ile tüm dünyada slogan haline gelen bir sivil dalgalanma yarattı.
Konuya dair yapılan birtakım analizler, bu hareketin eşitsizlik, adaletsizlik gibi daha genel sorunlara işaret ettiğini ve bu sorunlara dair dünya genelinde küresel bir halk hareketine dönüşecek protesto dalgasının ortaya çıkabileceğini öngörmeye ya da normatif olarak buna destek vermeye başladı. Müstesna sorunlar çerçevesinde başlayan toplumsal hareketleri küresel zemine çekerek analiz etme hevesi, esasında bu tür hareketlerin özüne zarar vermekte ve bu analizler hedef konumunda olan politik elitlerin muhtemel iddialarına zemin hazırlamaktadır.
Bu yazı, bu köşede yazdığım diğer yazıların aksine kısa bir tepki yazısı niteliğinde olacak.
Toplumsal Hareketleri Genelleştirme Problemleri
Hemen tüm sivil hareketlerin temel sebeplerinin sosyal adalet, özgürlük, eşitlik, refah ve insan hakları talepleri gibi benzer mefhumlardan doğduğunu söylemek pek tabii ki mümkündür. Yapılan tüm genellemelerin bir şekilde bu kavramlara ve benzeri hak taleplerine atıf yapacağı su götürmez bir gerçektir. Ancak bu yazının arka planında işleyen argümanı tekrar etmek gerekirse bu tür toplumsal hareketleri sadece bu temelde değerlendirip birbirleri arasında küresel bir bağlantı kurmak bu hareketlere zarar vermekte ve görünürlüklerini kaybettirmektedir.
Bunun en naif örneklerinden bir tanesini Rami G. Khouri, Al Jazeera’de yayınladığı yazısında sergiledi. Khouri yazısında ABD’deki protestolardan hareketle bu mücadelelerin hemen hepsini onur mücadelesi temelinde genellemekte ve günün sonunda bu hareketlerin birlikteliği ile despot iktidarlara karşı küresel bir halk intifadasının oluşması ihtimalinden bahsetmekteydi. Khouri yazısında Arap Baharı ayaklanmaları ve Filistin mücadelesi gibi farklı toplumsal hareketlere de atıf yapmaktaydı. Benzer bir şekilde Nouriel Roubini, Project Syndicate’te yayınlanan yazısında ayaklanmanın özünü daha ekonomik meselelere dayandırarak açıklıyor ve benzeri hareketlenmelerin 2019 yılında Bolivya, Şili, Kolombiya, Fransa, Hong Kong, Hindistan, İran, Irak, Lübnan, Malezya, Pakistan ve pek çok ülkede gerçekleştiğini anlatıyordu. Roubini’nin de temel argümanı Black Lives Matter protestolarından hareketle prekarya kavramına dikkat çekerek küresel bir hareketlenmenin varlığından söz etmekti.
Dünya medyasında yukarıdaki iki örneğe benzer pek çok haber, yazı ve analiz bulmak mümkün. Aynı şekilde pek çok sosyal bilimci de Twitter’da benzer paylaşımlarda bulundu. Ancak yukarıda da hatırlattığımız gibi böylesi analizler doğrudan siyahi karşıtlığına yöneltilmiş bu protestoların ruhuna zarar vermektedir. Black Lives Matter’ın kuruluş amacına bakıldığında, hareketin bizatihi beyaz üstünlüğünü ortadan kaldırmak amacını taşıdığını görmek mümkündür. Bu tabii ki doğası itibariyle politik-ekonomik katmanları olan bir hedeftir ancak bu politik-ekonomik faktörlerden hareketle dünyadaki diğer hareketlenmeler ile bir birliktelik kurmak protestoların temelinde yatan siyahilere karşı uygulanan ırkçılık temasının üstünü örtmektedir.
Bu tür naif analizler uzun süredir siyahilere karşı uygulanan kurumsal ırkçılık ile mücadele eden birey ve kurumların amaçlarını ve emeklerini gölgelemektedir. Kaldı ki tartışmayı siyahilere yöneltilmiş ırkçılıktan çıkarıp genel bir ırkçılık protestosu zeminine çekmek bile bu mücadeleyi sulandırmaktadır.
Muktedire Zemin Hazırlamak
Bahsi geçen analizlerin temelinde bir küresel intifada ihtimali ya da protestocular arasında bir küresel birliktelik algısı yatmaktadır. Pek tabii ki toplumsal hareket liderlerinin ve harekete katılan bireylerin empati ve ortak birtakım gündemler ile birbirlerini anladıkları ve destekledikleri aşikardır. Black Lives Matter sloganının tüm dünyada yankılanması da bunun en yakın örneklerindendir.
Ancak tek bir protesto ya da münferit bir halk hareketi bile doğası itibari ile kendi içerisinde farklı gruplar arasındaki mücadeleleri barındırmaktadır. Sadece bu hareketler içerisinde ortaya çıkan farklı liderler, farklı gruplar ve farklı sloganlar incelense bile bu hareketleri aceleci bir şekilde genellemelere tabii tutmaktan kaçınmanın gerekliliği ortaya çıkacaktır.
Toplumsal hareketleri ve protesto gruplarını hevesli bir sosyal bilimci edasıyla birden küresel birliktelik içerisinde değerlendirmenin hareketler açısından en tehlikeli sonuçlarından bir tanesi de protestocuların hedefinde olan siyasal elitlerin argümanlarına istemeden de olsa zemin hazırlamaktır.
Tarihte pek çok örnekte görüldüğü gibi bu hataya düşenler, iktidarların protesto gösterilerini küresel bir iş birliğinin parçası olarak sunmalarının önünü açmaktadır. Bu argümana göre demokratik yollardan iktidarı değiştiremeyen “küresel güçler” dünyanın çeşitli yerlerinde aynı strateji ve taktikleri kullanarak halk kitlelerini harekete geçirmekte ve siyasal iktidarları yıkmaya çalışmaktadır.
***
Sosyal mefhumlar arasında ilişki kurmak, bunların uzun süreli bağlantı ve etkileşimlerini ortaya koymak başarılı sosyal bilimcilerin göstergeleri arasındadır. Ancak bazı toplumsal hareketlerde bir adım geride durmak, her hareketlenme arasında ilinti kurmamak ve soğukkanlı davranmak gerekmektedir.
Kısacası toplumsal hareketleri ortaya çıktığı ilk anda küresel bir niteliğe, bir sınıf mücadelesine ya da tüm dünyada yaşanan ekonomik ve sosyal problemlere bağlayarak ortak birliktelik zeminde değerlendirmek naiflik değilse bile zaman zaman art niyetli bir yorumlama biçimi olarak düşünülebilir.
Normatif birtakım idealler peşinde olunsa bile doğru olan suyu bulandırmadan (örneğin Black Lives Matter meselesinde diğer kültürel eşitsizliklere değil doğrudan siyahi karşıtlığına odaklanarak) ortaya konulan taleplerin net bir şekilde anlaşılır ve görünür olmasına yardımcı olmaktır.