Cezayir siyasetini şekillendiren temel denklem geçmişten günümüze güvenlik, bürokrasi ve siyasi elitler arasında oluşan denge üzerine bina edilmiştir. Fransızlara karşı verilen bağımsızlık mücadelesinin ana aktörü olan Cezayir ordusu 1962’den bu yana Cezayir’deki en belirleyici aktörlerden biri olmuştur. Kuruluşunda ordunun alt birimi olarak teşkil edilen istihbarat, doksanlı yıllardaki iç savaş nedeniyle ülkenin güvenlik ve istikrarını temin adına güç kazanarak başat unsurlarından birine dönüşmüştür. Bağımsız aday olarak girdiği 1999 seçimlerini kazanan Abdulaziz Buteflika, silahlı muhalefetle müzakere ve af uygulaması gibi adımlarla ülkede on yıl devam eden iç savaşı sonlandırmıştır. Cezayir kamuoyunda ülkeye barış getiren lider olarak tanımlanan Buteflika, girdiği bütün seçimlerden başarıyla çıkarak Cezayir’deki bütün siyasi dengenin odak noktasına dönüşmüştür. Ancak 2013 yılı itibarıyla sağlık sorunları yaşamaya başlayan Buteflika’nın sağlık durumu 2015 yılı Aralık ayından itibaren daha da kötüye gitmiştir. Hastalığının niteliği devlet sırrı olarak kamuoyuna açıklanmayan Buteflika, son bir yıldır kamuoyu önüne çok seyrek olarak çıkmaktadır.
Bu durumda muhalefet, başkanın sağlık sorunlarını gerekçe göstererek erken seçim talep ederken, iktidar elitleri Buteflika’nın başkanlık görevini sürdürmesini mümkünse 2019 seçimlerinde tekrar aday olmasını istemektedir. Buteflika’nın kamuoyundaki görünürlüğünün azaldığı bir ortamda, iktidar ve muhalefet partileri yeni koalisyonlar kurarak güçlerini tahkim etme çabası içine girmiştir. Halihazırda bütün siyasi dengelerin Buteflika üzerine kurulduğu Cezayir siyasetinde, Buteflika’nın sağlığı üzerine yapılan spekülasyonlar ülkedeki hassas dengeleri etkilemektedir.