Tüm dünyanın nazar-ı dikkatini celp eden Filistin’e Almanların yerleşme serüvenini anlatan bir çalışmadan bahsedeceğim sizlere. Malumdur ki son yıllarda Ortadoğu coğrafyasına dair ilgi ve merakın artmasına rağmen ne yazık ki bu alakanın nicel karşılığı aynı oranda değil. Yapılan araştırma ve yazılan eserlere rağmen Filistin’de nasıl bir dönüşüm yaşandığı konusunda eldeki çalışmalar doyurucu olmaktan oldukça uzak hâlâ. Kevser Topkar’ın 2015 yılında yüksek lisans tezini kitaplaştırdığı bu eser bugüne kadar çok da üzerinde durulmayan bir meseleyi, Almanların Filistin’e nasıl yerleştiği konusunu ele alıyor. Her ne kadar akademik bir çalışma olsa da büyük oranda belgeci dilin hakimiyetinden uzak kalarak alana ilgi duyan araştırmacılar için bir örnek teşkil ediyor.

Eserin önsözünü kaleme alan Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, 1872 yılında Suriye valisi olarak görev yapan Subhi Paşa’ya ait bir rapordan yola çıkarak başka bir pencere açıyor zihinlerde. Filistin’deki Yahudi yerleşimi hakkında bildiklerimizin tarihini bu vesile ile yeniden düşünme ihtiyacı hissediyor okuyucu. Çalışmanın giriş kısmında kolonileşmenin ne olduğuna dair öz bilgi veren araştırmacı kitabını beş bölüme ayırıyor. İlk bölümde genel olarak Filistin’den bahsedilirken ikinci bölümde Osmanlı coğrafyasındaki kolonileşme faaliyetleri, üçüncü ve dördüncü bölümde Filistin’deki Alman kolonileri ile bu kolonilerin özellikleri, son bölümde ise Filistin’de Yahudiler için uygulanan bir kolonizasyon modeli olan posen’den bahsediliyor.

Sonuç kısmında araştırmacının dile getirdikleri ışığında: Filistin’e göç edenler yalnızca Yahudi Almanlar mıydı? Almanları bölgeye çeken başlıca faktörler nelerdi? Süreç içerisinde Osmanlı padişah ve devlet adamlarının bu göçlere tavrı, aldıkları önlemler veya uyguladıkları siyaset ne yönde olmuştur? Almanya’nın güncel Ortadoğu siyaseti ile geçmişteki arasında nasıl bir Filistin izleği vardır? Bunlar gibi pek çok sorunun cevabını kitabı okuduktan sonra alabilir veya yeni soru ve cevaplar arayabilirsiniz.