Küresel otoritenin farklı merkezler arasında dağılma sürecine girdiği bu dönemde Türkiye’nin uluslararası sistemde sorumlu bir aktör olarak öne çıkma isteğinin bir sonucu olarak diğer yükselen güçlerin takip ettiği stratejiye benzer bir şekilde BM sistemine yaptığı personel, finansal ve fikirsel katkıyı arttırma eğilimine girdiğini görmekteyiz. Peki  genel olarak uluslararası sistemde ve özel olarak da uluslararası örgütlerde muhtemel yeni bir köklü reform sürecine eli kuvvetli olarak girmeyi hedefleyen yükselen güçlerle mukayese edildiğinde Türkiye’nin küresel yönetişime ve özellikle BM sistemine katılımının arkasında hangi  temel motivasyonlar bulunmaktadır ve bu sisteme yaptığı katkıları nelerdir? Buradan hareketle Türkiye, küresel yönetişimde nasıl daha görünür bir sorumlu aktör haline gelebilir?